ERGENLİĞİN ÜÇ EVRESİ
“Ergenlik” deyip geçiyoruz ama ergenliğin de kendi içinde ayrıldığını biliyor musunuz? Çocukluktan çıkıp yetişkinliğe doğru ilerlerken, hızlı bir bedensel, ruhsal ve sosyal değişimden geçerken farklı farklı evrelerden geçiyor. Tüm bu dönem boyunca çocuklar genel olarak sinirli, aklı havada ve asi görünse de, aslında her evrede farklı değişimler ve dönüşümler yaşıyorlar.
Erken ergenlik ya da buluğ çağı denilen dönem, orta ergenlik ve son ergenlik ya da geç ergenlik dönemi olarak adlandırılan bu dönemleri kesin çizgilerle ayırmak, kesin yaşlar belirtmek pek mümkün değil.
Ancak belli yaş aralıkları belirtmek mümkün elbette:
1- Erken ergenlik : Kızlarda ortalama 10 – 13, erkeklerde 13 – 15
2- Orta ergenlik : Ortalama 13 – 15 yaşlarından 17 yaşa kadar
3- Geç ergenlik : Ortalama 18’den 20’li yaşların başlarına kadar olan dönem
Clemson Üniversitesinde Akademik İlişkiler ve Araştırmalar dekan yardımcılığı görevini yürüten David E. Barett’ın konuyla ilgili yazdığı kitabın(1) tanıtım yazısında şöyle diyor: “Öğretmenlik mesleğini seçen öğrencilerime verdiğim bir derste onlardan 11-13, 14-16 ve 17-19 yaşlarındaki hallerini, o dönemde onlar için önemli olan, bugünlerini etkileyen olayları hatırlamalarını istedim. 20 ile 40 yaş arasında öğrencilerin bulunduğu sınıfta verilen cevaplar genellikle benzerdi. Erken ergenlik döneminde genelde taşınma, okul değişimi, arkadaş değişimi gibi anılar öne çıkıyordu.
Orta ergenlik döneminde kişisel başarılarını ve başarısızlıklarını hatırladılar. Geç ergenlik dönemi için ise toplumun değerlerine uygun örnekler verdiler. Bunun sebebi farklı evrelerde farklı duygusal evrelerden geçiyor olmalarıydı. Erken ergenlikte gencin asıl kaygısı ‘ait olma’dır. Orta ergenlik döneminde ‘özgün ve biricik’ olmak önem kazanır, geç ergenlikte ise ‘öz değer’.”
Barett’ın bu satırları bana şunu hatırlattı: gencin neler yaşadığını anlamak ve doğru desteği vermek istiyorsak onun fiziksel ve duygusal olarak nasıl süreçlerden geçtiğini bilmeliyiz. Koçluk yaptığım öğrencilerle koç-öğrenci ilişkimizi bile, öğrencinin hangi evrede olduğu şekillendiriyor.
Erken Ergenlik ya da “arkadaşlarım olmadan asla” dönemi
Duygusal özellikler:
- Kişilik çatışmaları yaşar
- Huysuzdur
- Sesini, ses tonunu ve kelimeleri daha ustalıkla kullanır, söz dalaşlarına girer
- Ama yine de duygularını sözlü ifade yerine, davranışla göstermeyi tercih eder
- Yakın arkadaşlar önem kazanır
- Anne-babaya kaba davranır, hatta küçümser, eleştirir
- Çocukça davranışlar sergileyebilir
- Arkadaş grubu ile aynı şeylerle ilgilenir, aynı müziği dinler, aynı tarz giyinir
- Karşı cinsle ilişkisinde çekingen ve utangaçtır.
- Mahremiyet önem kazanır
Bilişsel gelişim:
- Hangi mesleği seçeceği ile ilgili bir fikir oluşturur
- Yakın gelecek için planlar yapmaya başlar
- Soyut düşünebilmeye başlamıştır
Fiziksel değişim:
- Boyu uzar, kilo alır
- Vücutta ve yüzde tüylenme başlar
- Vücut daha çok terler
- Saçlar yağlanır
- Cinsel uzuvlarda değişim yaşanır
- Ses kalınlaşır, değişir
Biz nasıl davranmalıyız?
Mümkün olduğunca çatışmalardan kaçınmalı, mahremiyetine ve kişiliğine saygı duyduğumuzu davranışlarımızla da göstermeliyiz. Arkadaşlarıyla ilişkilerini desteklemeli, öz değerini oluşturduğu bu dönemde kendisinden hoşnut bir birey olabilmesi için eleştirmekten ziyade onu olduğu haliyle sevdiğimizi ifade etmeliyiz.
Orta Ergenlik ya da “ben ben ben” dönemi
Duygusal özellikler
- Kendisini çok iyi tanımaz, ya olduğundan daha iyi ya da daha kötü bir yerde konumlandırır
- Kendisini çok iyi tanımaz, ya olduğundan daha iyi ya da daha kötü bir yerde konumlandırır
- Anne-babasının kendisine çok karıştığını düşünür⦁ Görünüşüne çok önem verir
- Anne-babası ile bağı azalmıştır
- Yeni arkadaşlar edinmeye isteklidir
- Karşı cinse çekici gelmeyi önemser, flört dönemi başlar
- Aşık olmak, tutku gibi duyguları deneyimler
Bilişsel gelişim
- İlgi alanları oluşmuştur
- Yaratıcılığını kullanabileceği ya da deşarj olabileceği aktivitelere yönelir.
Fiziksel değişim
- Boyu uzamaya ve kilosu artmaya devam eder
- Vücut daha çok terler
- Saç ve deri daha çok yağlanır
Biz nasıl davranmalıyız?
Bir birey olarak fikrini almalı, fikirlerine değer vermeliyiz. İlgi alanlarını ve seçimlerini desteklemeliyiz. Karşı cinsle ilişkisi konusunda, onun isteği doğrultusunda, bilinçlendirmeliyiz.
Geç Ergenlik ya da “bu toplumda ben de varım” dönemi
Duygusal özellikler
- Kişiliği oturmaya başlamıştır
- Fikirlerini sözel olarak ifade edebilir
- Mizah duygusu gelişmiştir
- İlgi alanları oturmaya başlar
- Duygusal iniş çıkışı düzene girmeye başlar
- Yaptığı işlerden gurur duymaya, yaptıklarının sorumluluğunu almaya başlar
- Çevresini de önemser
- Daha ciddi ilişkilere girer
- Özgüveni daha gelişmiştir
Bilişsel gelişim
- Belli bir çalışma disiplini oluşturur
- Geleceği konusunda daha net fikirlere sahiptir
- Hedefler koyup aksiyona geçebilir
Fiziksel değişim
- Çoğu kız fiziksel gelişimini tamamlamıştır
- Erkeklerde boy uzamaya, kaslar gelişmeye, vücut tüylenmeye devam edebilir.
Biz nasıl davranmalıyız?
Geleceği hakkındaki düşünceleri hakkında sohbet edebilir, destek beklediği durumlarda onu fikirlerine müdahale etmeden ama kararlarının artılarını ve eksilerini belirterek yardımcı olabiliriz.
Unutmayın, ergenler çocuğun büyüğü, yetişkinin küçüğü değildir.
Kaynaklar:
https://www.jstor.org/stable/40364502?seq=1#page_scan_tab_contents
https://www.healthychildren.org/English/ages-stages/teen/Pages/Stages-of-Adolescence.aspx
http://www.actforyouth.net/resources/rf/rf_stages_0504.cfm